İnceMedya Grup

Avrupa Birliği, elektrikli otomobil dönüşümünün öncülerinden. Avrupa'da yavaş yavaş uygulanmaya başlayan yasalar ile birlikte, bu dönüşümün de hız kazandığı ortada. Peki ama Avrupa Birliği, bu dönüşüme ne kadar hazır?

ACEA verilerine göre 2022 yılında Avrupa'daki elektrikli otomobil sayısı tam yüzde 58 artarak 3.1 milyon adede ulaşmıştı. Bu yıl ise en çok satanlar listesinde son 10 ayda Tesla Model Y'nin dominasyonunu görüyoruz. Hatta henüz yıl bitmeden Model Y'nin bu yıl Avrupa sınırlarında en çok satan model olabileceğini de söylemiştik.

Bu yüksek ivme, altyapı çalışmalarına da hız kazandırılması anlamına geliyor. Örneğin Avrupa, yine 2022 yılında rekor kıran şarj istasyonu rakamlarına ulaşmıştı. Hatta 2022 yılında, 2020 yılındaki rakamların yüzde 150 oranında üstüne çıkıldı. Avrupa Birliği sınırlarında, Türkiye'de dahil, toplamda 575.000'den fazla şarj istasyonu olduğu tahmin ediliyor.

İyi de "altyapı sorunundan" kastımız ne?

Elektrikli otomobillere güç veren istasyonlar, zaman zaman şebeke sıkıntıları ile karşı karşıya kalıyor. Bu durumun en iyi örneği EV cenneti diyebileceğimiz Norveç'te birkaç yıl önce yaşandı.Norveç, küçük otomobil pazarı sayesinde elektrikli otomobillere en hızlı geçiş yapan ülkelerden biri oldu. 2019 yılında satılan her iki araçtan birinin elektrikli olduğu Norveç pazarı, kısa süre içerisinde şarj istasyonları ile doldu taştı. Bu araçların şarj süreci ise, Norveç'in yerel şebekesine ciddi bir vurgun yaşatmıştı.

Çok uzağa gitmeye gerek yok. Aynı durum, Avrupa Birliği'nin en çok istasyona sahip ülkesi Hollanda için de geçerli. 2022 yılında Hollanda'nın yerel şebekeleri, daha fazla şarj istasyonunun hatlara zarar vereceğini açıklamıştı.

Yani sorun şarj istasyonlarının sayısında değil. Aksine bu sayı arttıkça, yerel şebekelerdeki güç dalgalanmalarının seviyesi de yükseliyor.

Tabii ki sorunlar sadece bundan ibaret değil. Mesela AB'nin getirdiği "her 60 kilometrede bir DC şarj istasyonu" zorunluluğu, şarj istasyonu işletmecilerinin de elini zorlamış. 

İstasyon işletmecileri, bunu yapabilmek adına geniş şebekeye bağlanan kablolara ihtiyaç duyuyor. Avrupa'nın her köşesinde bu altyapı olmadığı için, dağıtıcılara başvuru yapmak gerekiyor.

Automotive News Europe'a konuşan Greenway Network CEO'su Peter Badik, bu sürecin oldukça uzun sürdüğünün altını çizmiş. Dağıtıcılar bu duruma onay verse bile güncellemenin ne zaman yapılacağı tam olarak bilinmiyor.

Tüketici şimdiden tercihini yapmış gibi görünüyor olsa da, istasyon ve altyapı problemleri bir süre daha EV sektörünün gündemi olacak gibi görünüyor.